Translate:

English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

++Sitene Ekle

SOSYAL MEDYA BİLGE KARADENİZ

Icon Icon Follow Me on Pinterest

1 Kasım 2013 Cuma

BATYA KEBUDİ'Yİ BİRDE BENİM KALEMİMDEN OKUYUN

Merhabalar,

Ayın röportajı bölümüme yazında girmesiyle ara vermiştim, fakat muhteşem bir sanatçıyla dönüş yapıyorum bu sayfama. Bu ay ki konuğum hepinizin yakından tanıdığı, tasarımlarına hayran olduğu ve severek satın aldığı ünlü takı tasarımcısı  'BATYA KEBUDİ'
Batya'ya bu güzel röportaj için çok teşekkür ediyor çok uzatmadan sizi bu keyifli röportaj satırlarıyla baş başa bırakıyorum :)






 
 
BİLGE: Merhaba Batya,artık bir takı tasarımcısı olarak seni bilmeyen yok, takıyı seven herkes sosyal medyada senin takılarınla günün aksesuarı fotoğrafları çekerek paylaşım yapıyor, Neler hissediyorsun?
 
BATYA: Çok mutluyum, senin aracılığınla herkese teşekkür ederim.
 
BİLGE: Takı tasarımcılığından önce yaptığın başka bir iş var mıydı? Varsa hangi sektörlerde çalıştın?
 
BATYA: Biliyordum, aksesuara olan merakımın bir gün beni tasarım yapmaya yönelteceğini biliyordum. Her zaman, bir kıyafeti tamamlayan en önemli detayın aksesuar olduğunu düşünürüm. Bu nedenle de bir çok aksesuarım var. Özellikle çıktığım seyahatlerde bir mağazaya girdiğimde zamanın çoğunu mücevherlerin olduğu bölümde geçiririm. Tüm markaların koleksiyonlarını yakından takip ederim. Bu merakım zamanla işimi de etkilemeye başladı. Yıllarca çalıştığım Madame Figaro dergisinde her ay farklı mücevher konuları hazırladım ve tasarımcılarla röportajlar yaptım. Hep bir gün "Bende, bende!" dedim. Bu arada kendim için aksesuar tasarımları yapmaya başlamıştım bile... Tam da bu sıralarda, mesleğinde yıllarını geçirmiş ama artık emekli olmuş yaşlı bir mücevher ustasıyla tanıştım ve ona kendim için yüzükler yaptırdım. Her türlü nazımın geçtiği, beni torunu gibi görmeye başlayan bu usta, bendeki enerjiyi herkesden önce fark edip "Batya, artık bunlardan birer tane değil de biner tane yapsak" diyordu. Bu arada arkadaşlarım da yaptıklarımı çok beğeniyor, kendileri için de takı tasarlamamı istiyorlardı. Ben bu fikri nedense hep erteledim. Ta ki çok sevdiğim Madame Figaro'nun kapanmasına kadar! Derginin kapanmasının ardından bir süre seyahat ettim. Yurt dışında da tanıştığım herkes bana takılarımı nereden aldığımı soruyordu. Kendi tasarımlarım olduğunu öğrendiklerinde onlar için de yapmamı istediler. İstanbul’a dönünce hep ertelediğim takı tasarımı için artık hazır olduğumu hissettim ve bu kararla hayatımda yepyeni bir kapı açıldı. Ustama gittim ve "Artık hazırım, koleksiyonumu çizdim." dedim. Koleksiyonumun ilk tasarımları o kadar ilgi gördü ki devam etmeye karar verdim! İşte bu "altın serüven" böyle başladı. Çevremdeki insanlar hep ışıltılı göründüğümü söylerler. Bu aslında altının bana verdiği ışığın rengidir, parıltısı hep göze çarpar. Şimdi, bu çok sevdiğim mücevher,  işimin de anahtar kelimesi oldu. Bunun benim için çok güzel bir şans olduğuna inanıyorum. Tasarımlarımı bu düşünceyle hazırladığım için de takılarımın, onları takan herkese şans getireceklerini düşünüyorum.
 
 
 
 
BİLGE:Takı tasarlarken nelerden ilham alıyorsun? Seni etkileyen ne oluyor?
 
BATYA:Hayatın kendisinden esinleniyorum. İlk koleksiyonum hayatın sembollerinde hep işaretlerin, sessiz ama bizi birleştirici bir dili olduğunu düşündüğümden onlara yer verdim. Gizemli ve merak uyandırıcı bu semboller, hem geçmişle günümüzü birbirine bağlayan güçleri, hem heyecan uyandıran tasarımları hem de üzerlerinde taşıdıkları anlamlarla hayatta farklı bir dil oluşturuyorlar. İşte ben de koleksiyonumu tasarlarken bu çarpıcı dilden ilham aldım ve hayatın sembollerini kendime göre yeniden yorumladım. Aşk herkesi ve her şeyi aynı çizgide birleştirme gücüne sahip olan, tutku ve masumiyeti, hüznü ve motive edici mutluluğu, sonsuz yaratıcılığı varlığında taşıyan, hayatın kaynağı... Beni hayata bağlayan en önemli duygu... Bu yüzden de koleksiyonlarımda her zaman aşk temalı tasarımlar hazırlamayı sürdüreceğim.
 
BİLGE: Mesela bu yıldız, kalp, melek gibi sembolleri ben ilk defa senin takılarında böyle zarif bir şekilde tasarlanmış olarak gördüm, bu da bana çok duygusal biri olduğunu hissettirdi, duygusal mısın?
 
BATYA:Hem de çok, sanatçıyım ben... Duygusal olmayan bir sanatçı olabilir mi?
 
 
 
BİLGE:Şık,sade ve zarif tasarımlar yapıyorsun, daha abartılı takılar tasarlamayı düşünüyor musun?
 
BATYA:Her an her şey olabilir!  Ne kadar abartılı olursa olsun yine de zarif olacağından kuşkunuz olmasın.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
BİLGE:Bir koleksiyon hazırlığı nasıl oluyor senin için? İlham geliyor, tasarlıyorsun ve üretime mi geçiyorsun, bu süreçten bahsedebilir misin?
 
BATYA:Her koleksiyonun bir teması oluyor. O temadan yola çıkıyorum. Bu tema beni o günlerde çok etkileyen bir şey olabiliyor. Önce kağıda sonra üretime geçiyorum. Ve sonra sizlerin huzuruna çıkarıyorum.
 
 
 
BİLGE: Şu an olmak istediğin yerde misin? Hedeflerinde neler var?
 
BATYA:Kesinlikle olmak istediğim yerdeyim... Hedeflerimde dünya markası olmak var J
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
BİLGE: Mascarammax moda sitesinde köşe yazarlığı da yapıyorsun, sanırım daha öncede yazı yazıyordun, neler paylaşıyorsun Mascarammax’de?
 
BATYA:Sırlarımı! Güzellik moda ve bakıma dair tüm sevdiğim ürünleri okurlarımla paylaşıyorum.
 
 
BİLGE:Yeni koleksiyonunu çıkartacağını bana söylemiştin? Neler bekliyor bizi bu koleksiyonda? Tarz olarak aynı mı? Yoksa farklı tasarımlar da görebilecek miyiz?
 
BATYA:Her zaman altının zarif ışıltısının kadınlar üzerindeki yansımalarını göreceksiniz. Sizi sürprizler bekliyor. uzun bir süredir üzerinde çalıştığım ve sonunda sizlerin beğenisine sunduğum yeni koleksiyonuyla, klasikle moderniz mi bir araya getirirken, yaratıcılığın heyecanına sizi de ortak ediyorum. Sade ama iddialı tasarımlar hem tek olarak hem de bir arada takılabiliyor. Detaylarda gizlenen sürprizler ve bütünün sunduğu yalınlık hissi bedeninizle uyum sağlıyor.
Yazın başında  çıkardığım DOT koleksiyonumda Windsor Düşesinin hikayesinden ilham aldım. Onlar aşklarını mücevherlere kazımış, onlarla yaşatmıştı. 9 Latin Haçı’ndan oluşan bileklikteki her haç ilişkilerindeki ayrı bir dönüm noktasını simgelemektedir. Haçlardan biri Wallis’in geçirdiği önemli bir operasyonu, diğeri Dük’ün bir gazeteci ile yaptığı bir röportajı, diğeri düğünlerini, bir başkası tanışmalarını ifade eden bu bileklik, adeta çiftin yaşantısını anlatan mücevher görünümlü bir anı defteri özelliği taşıyor. Ben de bu hikayeden esinlenerek hayatımızdaki önemli kişileri ve anları ifade eden bu tasarımım bir kraliçe tacını andırıyor. 
 
 
 
 
 
 
 
BİLGE:Tasarımlarına, kendi siten olan Batya Kebudi ve Batya Kebudi Shop dışında  nerelerden ulaşabiliriz?      BATYA KEBUDİ WEB SİTESİ
 
 
BATYA: Beymen mağazalarından tüm tasarımlarıma ulaşabilirsiniz.
 
 
BİLGE:Miagusto’yu bir blog olarak nasıl buluyorsun?
 
BATYA:Severek takip ediyorum. Özellikle Louboutin tişörtüne bayılıyorum!
 
BİLGE:Çok teşekkür ederim..:)  
 
BİLGE:Seni ve tasarımlarını sevenlere Miagusto aracılığıyla iletmek istediğin bir şey var mı?
 
BATYA:Bu röportajı okuyan herkesin başına AŞK düşsün! J
 
 
BİLGE: Birçok kişinin Amiiinn dediğini duyar gibiyim:) Miagusto’ya vakit ayırdığın için Çok teşekkür ederim Batya :)
 
 
 
 
 
 
 

4 yorum:

burçak unal dedi ki...

çok çok çok severim kendisini,tabi ki takılarınıda
tebrikler Bilge Karadeniz

zeynep dedi ki...

aaaaa,Batyaaaaaa:)))))

serli yazmaciyan dedi ki...

çok ama çokkkkk güzel bir rop olmuş...
teşekkürler

gzmgdr dedi ki...

Güzel bir röportaj olmuş. :)